Bankoğlu yaptığı açıklamada “Bugün Organize Sanayi’de ilk olarak Madeş ve
Mescier’deydik. Emekçi dostlarımızla hayat ve çalışma şartlarından bahsettik.
Şanver Helva ile Selko Ateş Tuğla’da, emeğinin karşılığını hakkıyla almak isteyen
emekçilerimiz ve ekonomik sarsıntılara rağmen ayakta duran üreticilerimizle
birlikteydik. Güçlü ve kendine yetebilen bir Türkiye’nin sözünü verdik. Ülkemiz
öyle bir kısır döngü içinde ki, hem sanayici, hem emekçi ve tedarikçi, hem de
tüketici çok zor durumda. Bugünkü duraklarımız arasında Teklas Kauçuk ve
Zimaro Ayakkabıcılık da vardı. İşçi ve üreticinin el ele olduğu, enerjiden
ham made’ye kadar fiyatların öngörülebilir ve makul fiyatlarda olduğu bir ülke
için söz verdik. Türkiye’deki yaşam koşullarını öyle bir hâle getirdiler ki, işçi
patrona patron işçiye üzülür oldu. Herkesin omuzundaki yük muazzam. Artan
enerji ve ham madde fiyatlarından herkes rahatsız. Biz emekçinin hakkını alacağı,
emeğin hak ettiği saygıyı gördüğü günler için sözleştik.
Güzel ve Elit bir bayana mı ihtiyaç var? ataşehir escort bayanlar sizi bekliyor.
Atatürk der ki; Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir
zaman umudumu yitirmedim. O koşulları düşünün ve bu umut dolu bakış açısını
yolunuza ışık kabul edin. Bir imparatorluğu batırmış, kurda kuşa yem etmişlerin
elinden kurtarıp yepyeni bir ülke kurmuş ulu önderimiz. Dünya kadar borç,
başını alıp gitmiş bir fakirlik, çok ağır savaşlar yüzünden yaşanan zorlu koşullar,
cehalet ve daha nicesi. Üstelik Osmanlı’dan miras yüzde 90’ı okuma yazma
bilmeyen bir halk ile. Atatürk ilk olarak Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu,
Gölcük’te tersane, Devlet Demir yolları, demir yolu malzemesi üretim merkezi,
telefon şirketi, şeker fabrikaları, inşaat demiri üreten haddehane, 1950’lerde
kapatılana kadar 112 uçak üretmiş olan Kayseri Uçak ve Motor Fabrikası,
çimento fabrikaları, dokuma fabrikaları, mensucat fabrikaları, Malatya Elektrik
Santrali, Trabzon Hidroelektrik Santrali, Paşabahçe, TEKEL fabrikaları ve ülkeyi
kalkındıracak, pek çok alana yatırım yapmıştır. Ekonomist değildi ama iş alanı ve
istihdam sağlamanın, Türkiye Cumhuriyetinin en büyük gücü ve silahı olacağını
biliyordu” dedi.
Atatürk’ün 10 yılda yaptıklarını 10 günde sattılar.
Bankoğlu hükümetin gel git ilginç bir ruh hali içinde olduğunu belirtirken
neredeyse elektriği bile onlar getirmiş, arabayı icat etmiş hatta sayelerinde
okuma yazmayı öğrenmişiz gibi bir ortam yarattılar. Eğer durum bu değilse de,
partileri yeni kurumuş da hükümet olmaya çok heveslilermiş gibi açıklamalar
dinliyoruz. Ama eninde sonunda asgari ücretin enflasyona göre düzenlenmesi,
emekliye bayram ikramiyesi, öğrencilerin kredi faizlerinin silinmesi, EYT, TRT
katlı payının kaldırılması, taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi, 3600 ek gösterge
gibi CHP söylüyor, hükümet yapıyor oldu. Yurttaşlarımızın sıkıntılarını
görmezden gelen, kulağının üzerine yatan hükümet, partimiz CHP başta Millet
İttifakı üyesi partilerin de bastırmasıyla bizim projelerimizi ve vaatlerimizi bir
bir yerine getirmeye başladı. Sonrasına biz devam edeceğiz. Devlette
devamlılığın esas olduğunu da anlamamış gibi akıllara zarar açıklamalar, halkın
gözünü korkutmak için uydurulan pek çok şey geliyor kulağımıza. Maaşları
ödemezler diyen bile olmuş. Seçimin aşikâr sonucunun yarattığı stresten
olduğunu düşünüyorum. Bizim için en önemli hedef, tüm yurttaşların insanca,
huzurlu ve saygı gören bir ülkede yaşamaları.
Bunları neden söylüyorum, Atatürk’ün 10 yılda yaptıklarının çoğunu, bu
hükümet neredeyse 10 ayda ya sattı ya da kapattı. Cumhuriyetin ilk 10 yılında
yapılanları anlatmaya zamanımız yetmez. Peki 21 yılda hangi fabrikaları
kurdular. Hangi üretim sahasını yarattılar? Üretim Türkiye’nin tek kurtuluşudur.
İstihdam yaratmanın tek yoludur. Yatırımları betona gömerek değil insanımızı,
toprağımızı, madenimizi işleyerek, Atatürk’ün yolundan giderek kazanacağız.
Bugün bir araya geldiğimiz emekçiler de iş yeri sahiplerinin de nefes almasına
yardım edeceğiz. Bitkisel hayata girmeden Millet İttifakı olarak sistemli
programlarımızla kurtulacağız. Rant ekonomisi en kolay en tehlikeli ve ucu en
karanlık olandır. Milletin hayatıyla kumar oynamaktır. Geleceği ipotek altına
alan, çocuklarımızı, gençlerimizi umutsuzluğa, tembelliğe, geri kalmışlığa iten
büyük bir tehlikedir. Kazanan kesim çok kazanır evet ama kaybedeni çok olan,
milletini çukura iten bir politikadır. Bu vizyonsuzluk ülkemize 21 yıl kaybettirdi.
Elbette 100 yıldır bütün hükümetler çalıştı. Zaten görevleri bu. Kimse kimseye
bir şey bahşetmiyor. Halkımızın vergileriyle, insanımızın emeği, üretimi, beden
ve zihin gücüyle yürüyen bu dev sistemin yöneticileri liyakatli, vizyon sahibi,
evrensel kuralları düstur edinmiş, ilerici, uzlaşmacı, öğrenmeye ve tartışmalara
açık olursa ilerleme olur. Yandaşları, akrabaları, çıkarları, koltukları, cepleri
düşünerek, kendi halkına husumet besleyerek ancak bu kadar olur. Ekonominin
zincirini kıran her türlü etkene; ithalat düşkünlüğünden hukuksuzluğa, kendi
insan kaynağımızın dışlanmasından ham madde bulunamamasına kadar
sıkıntının tamamına reçetemizi yazdık. İlacı vermek için bekliyoruz. Yine
baharlar gelecek. O güzel günlere az kaldı” dedi.
GÜNDEM
30 Nisan 2025GÜNDEM
30 Nisan 2025GÜNDEM
30 Nisan 2025GÜNDEM
30 Nisan 2025GÜNDEM
30 Nisan 2025GÜNDEM
30 Nisan 2025GÜNDEM
30 Nisan 2025